<
<20 Mayıs 2007
posted by
<
Hediye Kola
Konuyla ilgili açıklama yapan davacının avukatı İdris Karadeniz; "Müvekkilim marketten aldığı 2 Lt.lik kampanyalı coca-cola ürününün kapağını açtığında hediye çıkmadığını ve "tekrar deneyiniz" yazısını görmüş. Bunun üzerine kapağı kapatıp tekrar açmış ancak yine aynı şey. Bunun üzerine aynı şişe kapağında tam 4246 defa deneme yapmasına rağmen hediye çıkmamıştır. Coca-Cola şirketinin tüketiciyi dolandırdığını düşünen müvekkilim şirkete dava açmaya karar vermiştir. Biz de bugün gelerek dava dilekçemizi adliyeye teslim ettik. 10 bin YTL. Maddi tazminat talep etmekteyiz" dedi. Davadan haberdar olan Coca-Cola yönetimi adına açıklama yapan bir sirket yetkilisi, olayın çok komik olduğunu ve artık Karadeniz bölgesine gönderilen ürünlerin kapağına " Başka şişede inşallah " yazmayı düşündüklerini söyledi. :))

Tüketici her zaman haklı mı?
Tüketici hakları konusunda "Müşteri her zaman haklı mı?" sorusunu irdelerken çeşitli ülkelerdeki mahkemelik olaylarını araştırmışlar ve buldukları belgelerden birisi. Olay gerçek... WorldPerfect (Bilmeyenler için yazıyorum, bilgisayar, elektrikli daktilo gibi aletler için program yapımcısı)... Bu Şirketin müşteriye yardım hattında banda alınmış bir telefon konuşmasını okuyacaksınız. Bu konuşma sonrası WorldPerfect görevlisi işinden kovuluyor. Kovulan görevli WorldPerfect'i kendisini "Gerekçesiz" işten çıkardığı için mahkemeye veriyor. İşte bu konuşmanın deşifresi...
-WorldPerfect yardım hattı, buyrun, nasıl yardımcı olabilirim.
-WorldPerfect`te bir sorun oldu.
-Nasıl bir sorun?
-Yazı yazıyordum, birden bütün kelimeler gitti.
-Gitti mi?
-Yokoldu!
-Ekranda şu anda ne görüyorsunuz?
-Hiç bir şey.
-Hiç bir şey mi?
-Yazdığım hiç bir şey ekrana çıkmıyor.
-Hala WorldPerfect programında mısınız yoksa programdan çıktınız mı?
-Bunu nereden bileyim.
-Ekranda bir "C" harfi görüyormusunuz?
-Bir "hece" mi..
-Boşverin. Ekranda yanıp sönen bir çizgi var mı?
-Söyledim ya hiç bir sey yazmıyor.
-Monitör üstünde yanan bir lamba var mi?
-Monitor ne?
-Ekranı olan yer, televizyon gibi... Çalıştığınızı gösteren küçük bir lamba var mı?
-Bilmiyorum.
-Monitorün arkasına bakın, oraya bir elektrik kablosu giriyor olması lazım. Görebiliyor musunuz?
-Evet.
-Harika, o kabloyu takip edin duvarda elektriğe bağlımı bana söyleyin.
-Bağlı.
-Harika. Monitorün arkasına bakınca bağlı olan tek kablo mu gördünüz, yoksa iki tane mi?
-Görmedim.
-Tekrar bakar mısınız, ikinci bir kablonun da bağlı olması lazım.
-Evet buldum.
-Tamam, şimdi onu takip edin bilgisayara bağlı mı diye bakın.
-Kabloya ulaşamıyorum.
-Ulaşmayın, bağlı mı diye bakabilir misiniz?
-Olmuyor.
-Bir seyden destek alıp eğilip bilgisayarın arkasına baksanız...
-Eğilmek dert değil, karanlık olduğu için bakamıyorum.
-Karanlık?
-Ofisin ışıkları kapalı, pencereden gelen ışık yetmiyor.
-Ofisin ışıklarını yakın.
-Yanmaz.
-Neden?
-Elektrikler kesik.
-Elektrikler mi kesik. Tanrım..! (kısa bir sessizlik)
-Bilgisayarın kutusu, kitapları her şeyi duruyor mu?
-Evet dolapta.
-Şimdi bilgisayarı sökün, aynen aldığınızdaki gibi paketleyin ve aldığınız dükkana iade edin.
-Durum bu kadar kötü mü?
-Korkarım öyle!
-Peki tamam. Onlara ne diyeceğim?
-"Ben bilgisayar kullanamayacak kadar aptalım" diyeceksiniz...
(ee adam hakikaten hak etmiş yani. ama çalışanı kovmaları yanlış olmuş. bence maaşına zam yapmaları gerekirdi.) :)
/div>
< < <<


<3Comments:
Yorum Gönder/div>

< <
At <12:49:00 ÖS/a>, <Blogger Lord of Clouds/b>

Kovmaları konusunda iş pirensiplerine göre haklılar.Tabi duygusal yaklaşmak gerekirse yazık olmuş :P/p> < 

<
At <4:44:00 ÖS/a>, <Blogger kelimebitkisi/b>


e-dünya: iş pransibine başlatmasınlar şimdi!!! bence zam bile yapmaları gerekirdi elemena. :))/p> < 

<

Yorum Gönder/div> <<
<