
çok başarılı bir belgeseldi. vizyona girdiği sene(2005) izleme fırsatım olmamıştı. ama bu akşam gerçekten çok etkilendim ve bloga koyma ihtiyacı hissettim. izlerken "bu nasıl bir fedakarlıktır!" dedim.anne yavrusunu doğurduktan sonra babaya emanet ediyor ve 2 ay süresince ortadan kayboluyor. bu süre içinde besliyor kendini ama kendisi için değil, döndüğünde çocuklarını besleyebilmek için. tüm babalar iç içe geçiyorlar 2 ay süresince. ayaklarının üzerinde taşıdıkları yumurtaları sıcak tutabilmek adına kenetleniyorlar adeta. tam bu sahneleri izlerken, insanın aklına; "insanlar bu konuda ne kadar başarılı?" sorusu geliyor. hakkaten ebeveynler ne kadar başarılı? çocuklarına sahip çıkabiliyor mu herkes, ya da eşler arasında bu kadar orantılı bir paylaşım kaç ailede mevcut? senin benim belki. peki ya onların?... ucu bucağı bir muamma bu sorunun malesef.
filme geri dönecek olursak; seslendiren Tamer Karadağlı ve Arzu Balkan ı kutlamak istiyorum gerçekten. o duyguyu verdikleri için.. ;)
bu filmin bir benzerini Planet Earth'te de izlemiştim ama bu akşam izlediğim bambaşkaydı. ruha dokunan bir tarafı vardı sanki. hala izlemediyseniz mutlaka tavsiye ederim.
/div> <

<4Comments:
<
(bir rahatlama hasıl oldu üstüme)/p> <
<halilöncelikle saolunuz. ;)
sonralıkla, kaçırdıysan mutlaka edin derim.
freedomonların düşünme kapasitelri yok ya sanırım ondan. ama insan denen canlı düşündükçe kötüyü de düşünüyor tabi...
torkuncben tamer k. konusunda sana katılmamakla birlikte, evt insan böyle içindekileri söyleyince bi rahatlıyo hakkaten. patavazsız olmak lazım.. ;)/p> <