
Küresel Isınma denilen şeye hergün bir adım daha yaklaştıkça suyu daha bi önemser olduk. aslında çoğul konuşmak ne kadar yerinde bilmiyorum. çünkü kendi ailem de dahil, çevremde bu hadiseyi benim kadar önemseyen kişiler olduğunu göremiyorum bi türlü.
önceden lavobodan şıp şıp sesleri gelirdi. artık gelmiyor mesela. gidiyorum kontrol ediyorum hepsini. sonra bu olay sadece sudan ibaret de değil; elektrik de önemli bi faktör. televizyonu kapattığımda "stand by" denen o küçücük kırmızı ışığın aslında ne kadar çok elektirik harcadığı öğrendiğim günden beri, ayrıntılara daha fazla dikkat eder oldum.
vakti zamanında önemsemediğimiz şeyler gün gelicek de bizim başımıza çorap örecekmiş meğer... hani bir laf vardır; "hiçbir şey için geç değil" diye. doğruluğuna inanıyorum. herkes küçük küçük şeyler başarabilirse bi okyanus olabilme ihtimalimiz yüksek.
tabiki arabanı eline hortumu alıp foşur foşur yıkamak çok güzel. ya da su şarıl şarıl akarken güle oynaya dişlerini fırçalamak veya çiçeklerini sulamak müsrüfçe... ama yeterince tadına vardık bu duyguların, şimdi malesef kemer sıkma zamanı. ayağımızı yorganına göre uzatamadık, bacaklarımızı bükme zamanı belkide.(!)
ben 19 yaşındayım, 29 yaşında susuz kalmak istemiyorum. kardeşim 19 yaşında olacak, kuzenim 14. hiç kimse bir başkasının yarattıklarının eziyetini çekmek zorunda değil. sorumluluk sahibi olmalıyız. bir geleceğimiz olabilsin diye...
/div> <

<2Comments:
<
<şu aşamadan sonra, ve bu kafalarla
elden ne gelir ki?/p> <