gecenin gündüze bağlandığı vakitlerde seni düşünürdüm hep. yanımda radyom olurdu. ben hep ikimiz için bi şarkı tutardım da sen o şarkıyı duymazdın. gizli numaradan seni arardım. sen, sanki ben olduğumu anlamazdın(?!) ben kendimi kandırırdım işte. yasak elmayı yemek hoşuma giderdi o an. irademi kontrol edemezdim.

elimde alkol, yol kenarından yürürken şarkı söylerdim. kimse eşlik etsin istemezdim. ben sana söylerdim, sen duyarsın sanırdım.
"ben yürürdüm sokaklarda, sen evinde uyurken..."
eve gelirdik; üç kız.. herkesin bi düşündüğü vardı. benim düşündüklerim çoktu. sen vardın, o vardı. kafam karışıktı. "boşluktayım" denir ya öyleydim işte. iki ayağım da çukurdaydı. üstelik alkolün de etkisi vardı. düşsem tutanım yoktu yani. öyle sersefil bi haldeydim.
herkes seviyordu, ben aşıktım. aşk alkolden beter bişeydi. o zamanlar bunu anladım.
votkayla limonun iyi gittiği gibi, birayla aşk iyi gitmiyordu. öğrenmiştim.
şimdi üzerinden kaç ay geçti tüm bunların. 'artık aşık değilim' desem yüzüne, çocukça bulursun. inanmazsın belki. umurumda olmaz. zaten yüzüne de söylemem, ben bu gerçeği kabul etmişken..
burdasın şimdi. o gittiğin uzak memleketten geri geldin. gizliden aramıyorum artık. giyinip süslenip var olduğun yerlere gitmek gelmiyor içimden. aşık değilim. benim aşkımdan mahrumsun, hayırlı olsun...
niye yazdım bu yazıyı?? içini dökmek, rahatlamak istemek denebilir. sakın üzerine alınma, sana dair değil!
yılbaşı gecesi bira vardı. yanında aşk yoktu. bi yudum aldım bi eksiklik hissettim. bi fıstık attım ağzıma, iyi geldi. aşkından daha güzel geldi..
02:03
10 ocak 2007

<2Comments:
<
<;)
:*/p> <