<
<26 Ağustos 2006
posted by
<

Hayatım nereye doğru sürükleniyor sence? Kurduğum cümlelerin sonunda hep üç nokta mı olacak artık? Ya da tıpkı şimdi de olduğu gibi soru işareti mi?..19 yaşındayım işte, henüz 19... Bi ton delilik de yaptım; ama hiç kimseyi rahtsız etmeden, göze batmadan. Bulunduğu her alanın, her mekanın uçarı kızı! Ha ha :) Esprili, maskot, şirin, zeki, girişken, sözünü esirgemeyen... Sanırım herkes sahip olmak ister bunlara. Ve ben sahibim. Peki şimdi niye oturup bunlardan şikayetçiymişim tavırlarında, isyan edercesine konduruyorum bu cümleleri? En anlaşılmazından uzun cümleler kuruyorum.. Halbuki Şebo diyor ya; artık kısa cümleler kurmalıyım ben de. Anlayan anladığı kadar!Bundan 5 yıl sonrası nasıl olur diye soruyorum kendime. Bi öğretmen olsam, ya da psikolog, hımmm ya da bi yazar, belki bi şair ya da sanatçı... Benden öğretmen olur mu ya?! Ya da şöyle mi sormalıyım; olursa nasıl olur?? Kabataslak şunu söylemek lazım ilk aklıma gelen şekliyle; hiç kimse beklemesin ki elinde siyah çantası, üzerinde gömleği, yakasında broşu, ayağında topuklu ayakkabılarıyla bi profil çizemem ben! Kılık kıyafetten sınıftan kalırım. Mesleğimin ciddiyetine giremem yani, kimse kusura bakmasın. Lafıma baksın insanlar, düşüncelerime... O bana yeter. Tek ondan şüphem yok. Kendimi açıklamaktan ne çekinirim ne de tökezlerim işte. Kalbimdekileri vurabilirim ağzıma, ustalıkla.İnsanlar, soğan gibiler ya! Annem dedi bugün. Haklı. Dışı güzel, içi çürük. iki ayaklı hayvanlar çoğu. Bazıları kapladığı yerin hakkını vermeden yaşıyor şu evrende. Lüzumsuz insanlar topluluğu işte. Kimilerine de ben öyle görünüyorumdur belki?... Altını çizmek lazım görünüyorumdur. Megalomanlık olabilir bu ama boş biri olmadığımın gayet farkındayım. Bu akıl muhasebesini kimse yapmaz bu saatte. Gören kimseler kimbilir kaçıncı rüyalarındalar şimdi? Kiminin g.tü açık kalmış ve olmadık şeyler görüyor da olabilirler. ;)Sol ayağım ağrıyor. Diktim havaya, ağrısı dinsin sabaha kadar. Sandalyeden aşağı sarkıtmaktan organlarım asıl görevini icra edemez oldu. Bu bünyeye yürümek için konduruldular. İyileşmeleri lazım! ;)Saçmaladım. Saç-malanmaz taranırmış. (ığykkkk) Bunu diyerek daha da saçmaladım..Kafam çok karışık. Kafamı kurcalayanlar "Kafam çok karışık" diyenler aslında. Kafamı karıştırıp gidenler kurtuldular sıkıntılarından farkındayım. "Alınan ah yerde kalmaz." doğru söyledim sanırım. Kafası karışık olan şahıs, sana söylüyorum; dönüp dolaşıp geleceğin yer kürtçü dükkanı yine..Gelsen ve "S..tir git ya, tren kaçtı" desem sana... Ha ha ha. G.t gibi kalışını seyretsem süper olurdu. Hayalini kurmak bile güzel geldi. Ama şu tarafı da var tabi; Gelsen ve ben de ardından gitsem, boyun eğsem mesela... Bilmiyorum nolcak?! Şimdilik bu seçeneklerden ikisi de gerçekleşmez gibi geliyor bana...2:22 :) Bi baktım böyle saat. Sevgilim beni düşünüyor. :) Saçmalığa bak. Hangi gerzek çıkardıysa bunu artık? Olsun, en azından saniyelik gülüşler bırakıyor yüzümde.

Hayatı anlamak zor kimi zaman. Son 2 aydır çoğu zaman hatta. İnsanın biraz da kendinde aslında. Ama sana yapılanları görünce bu cümleyi doğrulamak mümkün değil gibi. Benim hayatım değil! Ben ve Siz... Paylaşmışız hayatı yüzde elli yüzde elli...

02:26/12.06.2006/Pazar Gecesi
/div> < < <<


<0Comments:
Yorum Gönder/div>

<

Yorum Gönder/div> <<
<